26 Şubat 2016 Cuma

(5. DİJİTAL KRALİÇELER BLOG TUR) DÜŞLERİMİN PRENSİ- BUSE GÜMÜŞ



 


Kitap Adı: DÜŞLERİMİN PRENSİ
Yazar: Buse GÜMÜŞ
Tür: Aşk
Yayıncı: Nemesis Yayınları
Sayfa: 
512

Arka Kapaktan:
   
"Gerçekleşmeyeceğini bile bile kurulan düşler, insanın canını acıtmaktan başka bir işe yaramıyor." Aşkın hiç uğramadığına ve uğramayacağına emin olduğum bir durakta beklerken, hiç ummadığım bir anda düştüm aşkın içine. Hem de hiç olmayacak bir insanla; Mert Demiroğlu'yla… Üstelik bu öyle bir düşüştü ki, sadece üç saniye sürmüştü; ne olduğunu bile anlayamamıştım. Aşkın zor olduğunu biliyordum ama söz konusu Mert ise sadece zor değil, imkânsızdı benim için aşk. O, insanların düşündüğünden daha fazlasıydı. Düşünceli, nazik ve sevecendi. Onun masmavi gözlerinin derinliklerine düştüğümde, tutunduğum yine oydu. Yine de imkânsızdı işte. Mert ve ben sadece arkadaş olabilirdik, benim kalbim her ne kadar daha fazlasını istese de… Ancak hayatın benim için daha farklı planları olduğunu bilmiyordum; benim masalım henüz yazılmamıştı. Hepsinde olduğu gibi bu masalın da bir prensese ve bir prense ihtiyacı vardı. Benim masalım da Düşlerimin Prensi'ni bulduğumda başlayacaktı.
(Tanıtım Bülteninden)




   Düşlerimin Prensi çirkin ördek yavrusunun yakışıklı prense aşık olması ile başlayan klasik bir hikaye aslında. Ama bu sözüm sizde olumsuz bir yargıya sebep olmasın. Biz Türkler hep severiz bu tarz öyküleri.

   Baş karakterimiz Rüya, üniversiteyi henüz kazanmış, hedefine ulaşmış olmanın heyecanı içinde bir işletme öğrencisi olarak çıkıyor karşımıza. Biraz kilo problemi var Rüya'nın, dolayısıyla kendisiyle pek barışık değil. Daha önce hiç 'aşk' denen o herkesin göklere çıkardığı duyguyu yaşamamış bir genç kız. Taa kii Mert'le karşılaşana kadar. Başlangıçta son derece aklı başında, mantıklı hareket eden, boş hayallere balıklama dalmayan birisi gibi gözükse de aşk girince işin içine bütün dengeler alt üst oluveriyor.

   Mert, 'esas oğlan' :) Son derece yakışıklı, popüler vee tabiki varlıklı bir ailenin gururlu çocuğu. Dürüstlüğe, doğallığa hasret kalmış olacak ki Rüya'yı görür görmez ilgisini çekiyor. Çevresindeki herkesten farklı, bambaşka bir dünyadan gelen bu kızı daha yakından tanımak istiyor, arkadaş olarak yaklaşıyor başlangıçta. Hatta Rüya'nın bu zamana kadar asla veremediği kilolarından kurtulmasına bile yardım ediyor. Beni şaşırtan noktalardan biriydi bu mesela. Son derece sevilesi bir karakter diyorum ve onunla ilgili daha fazla ayrıntı vermiyorum, okuyun, görün, aşık olun! ;)

   Kitap sadece Rüya ve Mert'in ilişkilerinden ibaret değil elbette. Gizem, Merve, Rüzgar, Figen daha kimler kimler var... Üniversite hayatı, hayaller, kaçma kovalama, entrikalar, aşklar, üzüntüler ve sevinçlerle dolu dolu bir kitap var karşınızda. Ben çok severim Kavak Yelleri'ymiş, Beni Böyle Sev'miş, Güneşi Beklerken'miş vs. vs. işte bu kitap tam bir gençlik dizisi tadında.
"Bir yanım ona yaklaşmak istiyor, diğer yanım ise bir an önce gitmesini istiyordu. Aşk hep böyle miydi acaba? Her an ikilemde mi kalıyordun yoksa bu durum sadece benim takıntılı duygularım için mi geçerliydi? "
Düşlerimin Prensi, sf.69

   Kitabın yazım dili basit, birkaç yazım hatası dışında baskıda bir sorun gözüme çarpmadı. Nemesis Yayınevi'nden ilk kez bir kitap okuyorum ve yaptıkları işe özendikleri algısını yarattı Düşlerimin Prensi bende. Şimdiden keyifli okumalar diliyorum sizlere!

BENİM PUANIM: 4/5

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder